PÎRÎ REİS'E HAKARET EDİYORUZ

 

    “Pîrî Reis’e hakaret etmek de nereden çıktı?” diye soruyor olabilirsiniz. Her an, her saniye hakaret ediyoruz biz Pîrî Reis’e! Baştan alarak açıklamaya çalışayım. Pîrî Reis, hem Türk tarihinin, hem de Türk denizcilik tarihinin en değerli karakterlerinden biri. Denizcilik tarihimizin önemli isimlerini saymamız istense, ortaya en fazla beş-on isim çıkartabiliriz, ki Pîrî Reis de ilk iki sırada yer alır, diğer isim Barbaros Hayreddin Paşa olur. Adını çok kullandığımız bu önemli karakter hakkında halen yanlış bilgiler saçıp durmaktayız. Örneğin kimi kaynakta görüyorum, onun için “kaptan-ı derya” diyenler var. Pîrî Reis hayatının hiçbir anında Kaptan-ı Derya olmadı. Bu bile kulaktan dolma bilgilerin, gerçek bilgiden ne kadar daha kolay yayıldığının bir göstergesi. (Daha fazla bilgi için Pîrî Reis Neden Öldürüldü? başlıklı yazıya bakılabilir.)

    Pîrî Reis, denizciliğinden çok, ürettiği eserlerle tanınır. Denizde büyük bir başarısı, zaferi falan yoktur. Olması da beklenmez çünkü Pîrî Reis bir kartograf yani haritacı ve yazardır. Amcası Kemal Reis’in yanında yetişmiş olmasına rağmen, Kemal Reis gibi olmamış, entelektüel faaliyetlerde bulunmuştur. Gittiği koyları, adaları, limanları sürekli not almış, ölçmüş, hesaplamış, gözlemlemiş ve nihayetinde dev eseri Kitab-ı Bahriye’yi kaleme almıştır. Kitab-ı Bahriye’nin en güzel tarafı, bugün bile güvenerek kullanılabilir oluşudur. Sonra, çizdiği dünya haritası ile yeni dünyalara ışık tutmaya çalışmış, en yeni bilgileri devletine aktarmayı görev bilmiştir. Elimizde Atlas Okyanusu kısmı bulunan, gerisini hiç görmediğimiz bu dünya haritası, işte tam olarak bizim, başta bahsettiğim, “hakaret” aracımız haline gelmiştir. Hakaret edişimiz, elbette hakaret etme amacını taşımıyor. Aklımız sıra onu yüceltmeye çalışıyoruz. Ama gerçekte olan bunun tam tersi. Yok efendim dünya haritasını ona cinler çizdirmiş, yok efendim uzaylılar almış Pîrî Reis’i göklere çıkarmış da o aşağı bakıp dünyayı görmüş, yok gaipten gelmiş… Adam nasıl çizdiğini haritanın üzerine yazmış. Okumak yeterli! Kolomb ile Yeni Dünya seyirlerine katılmış bir denizciyi esir almışlar amcası Kemal Reis ile birlikte, bu esirin üzerinden çıkan harita ve notlardan yararlanmış. Yararlandığı başka eserler de olmuş. Bunları kendisi söylüyor haritanın üzerinde. Ama biz, içimizden biri böyle güzel bir iş başaramazmış gibi, o işi Pîrî Reis’e değil de “dış güçlere” mal ediyoruz ve tam da bu yolla Pîrî Reis gibi şahane birine hakaret ediyoruz. Bu haritayı, çok meraklısı olduğumuz “dış güçlere” mal etmek, Pîrî Reis’e alenen, “Sen zaten tek başına beceremezsin ki, mutlaka birileri sana yardım etmiştir” demek değildir de nedir? Evet, söylendiği gibi en kusursuz dünya haritası değil, bir sürü kusuru var. İlk dünya haritası hiç değil, ondan önce çizilmişleri var. (Mesela Alman Martin Waldseemüller, dünya haritasını 1507’de çizmiştir. Çizmekle kalmamış, yeni kıtanın üzerine “Amerika” yazmıştır! Pîrî Reis’imizin haritası 1513 tarihlidir.) Ama o harita, bizim tarihimizde bildiğimiz en önemli kartografik çalışma. Başka yok. (Sonra elbette yapanlar olmuş, onlar ayrı.) Haritacılık zaten başka örnekleri kullanarak yapılan bir sanat. Bomboş laflar, kulaktan dolma sözlerle Pîrî Reis gibi muazzam bir adamı bile beceriksizlikle suçlamış olduğumuzun farkında bile değiliz. İçimizden, gerçekten önemli işler başaran birilerinin çıkmış olmasını mı sindiremiyoruz da böyle abuk sabuk laflar uyduruyoruz bilemiyorum. 

    


İşin daha da vahimi, o güzelim haritanın, Yüce Atatürk’ün talimatı ile tasnif edilen Topkapı Sarayı envanterinde, 9 Kasım 1929’da “tesadüfen” bulunmuş olmasıdır. Yani böyle önemli bir çalışma, Topkapı Sarayı’nın haremine 1517’de girmiş ve bir daha güneşi ancak 412 sene sonra görmüştür! Ve biliyor musunuz, Pîrî Reis hakkında yazanlar bile, (örneğin Kâtip Çelebi, 1609 -1657. Onu sadece Kitab-ı Bahriye’nin müellifi olarak tanır) bu haritadan haberdar değildir. Nasıl olsunlar? 1517’de harita Yavuz Sultan Selim’e bir verilmiş, veriliş o veriliş! Kimse haritada gösterilen yerlere gidip bakmayı düşünmediği gibi (en azından şimdilik bunun bir belgesi yok), güzelim çalışmayı bir kenara atıp unutmuşlar. Neyse lafı çok uzattım. Sözün özü, Pîrî Reis, bilgisi ve emeği ile ortaya harika eserler çıkartmıştır ve ona inler cinler, uzaylılar, periler, Atlantisliler falan kimse yardım etmemiştir. Böyle diyerek hem ona hakaret etmiş hem de kendi cehaletimizi ortaya koymuş oluyoruz. Lütfen bu saçma iddialar artık tarihe karışsın. Yok öyle bir şey. Bu vesile ile, haritasının tesadüfen ortaya çıkışının 88’inci yılında Pîrî Reis’imizi saygı ve rahmetle anmış olalım vesselam.

(3 Kasım 2017 tarihinde Hürriyet Bursa'da yayımlanmıştır.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DENİZCİ Mİ OLMAK İSTİYORSUN? KÜREK ÇEK!

DİVÂNÜ LUGÂTİ’T TÜRK’TE DENİZCİLİK TERİMLERİ TARAMASI

PÎRÎ REİS NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?